Ohrid
''Tanrı cenneti yaratırken bir damlasını da Ohrid'e düşürmüş''
sözünü fazlasıyla hak ediyor.
Sabah ilk
olarak Sveti Naum'a gidiyoruz. Ohrid'den 25km uzaklıkta bir kilise.
Kiliseye gelmeden de National Park Galicica var. Suyun berraklığı,
havasının güzelliği tek kelime ile müthiş. Burada muhakkak
tekne turu yapıp, suyun kaynağını görmelisiniz. Ayrıca yüzmek
isteyenler için plaj da mevcut.
Sveti Naum'a
gelmeden önce de Bay of the Bones müzesi
mevcut. Su üzerine kurulmuş, içlerinde antik eşyların
sergilendiği evler mevcut. Eğer Sveti Naum'a tekne ile giderseniz
müze için yarım saat mola veriyor. Taksi ile gidecekseniz de
anlaşma yapın, yarım saat beklesin sizi.
Sveti
Naum'dan sonra tekrar Ohrid'e geri dönüyoruz. İsterseniz yarım
saatte bir otobüs var. İsterseniz de toplaşıp taksi ile gidin 10€
istiyorlar.
Ohrid'de ilk
olarak yemek için Türk Çarşı'sına gidiyoruz. Ufak bir lokantaya
oturup Şhar Köftesi sipariş ediyoruz. Kaşarlı köfte ama hem
etin üstüne hem de içine bol miktarda kaşar doldurmuşlar. Biz
afiyetle yedik, sizin de denemenizi tavsiye ederim.
Yemekten sonra
da gezimizi kiliseler ve camilerle devam ettiriyoruz. Şehirde bir
tane de tekke var yalnız çoğu zaman kapalı oluyormuş.
Merkezdeki
gezimizi tamamladıktan sonra kaleye doğru yol alıyoruz. Yolda
karşımızı el yapımı kağıt yapan bir dükkan çıkıyor.
Dükkanı işleten baba kız. Onlara da dede mirasıymış. Eğer
isterseniz kağıdın nasıl yapıldığını da anlatıp
gösteriyorlar. Yalnız fiyatlar çok pahalı ufacık bloknot için
15€ istiyor hiç indirim de yapmıyorlar :)
Ufak bir
hatıra aldıktan sonra tekrar kaleye doğru çıkıyoruz. Kaleye
çıktığımızda kapanmış olduğunu gördük. Siz saat 19.00'dan
sonra gitmeyin :)
Kaleden elimiz
boş dönerek tekrar merkeze dönüyoruz. Çarşıda TradicionalnaEko Etno Kuka diye bir dükkan var. Çarşıya ilk girişte solda
kalıyor. Çok tatlı bir teyze karşılıyor bizi. Bal falan
yediyor, aynı babannem gibi :) Karşılığında da bir şey
satmakla uğraşmıyor. Faydalı bu yiyin diyor. Sonrasında yerel
kostümleri giyip bizle fotoğraf çektiriyor. Öğrenci olduğumuzu
duyunca baya bir indirim yapıyor, haberiniz olsun :) Çıkmadan önce
kendisine biz de bir şeyler ikram ediyoruz. Altında kalmayıp hemen
bize ufak bir şişe pekmez hediye ediyor :) Oradan mutlu bir şekilde
ayrılıp terminale geçiyoruz.
Üsküp'e
geçmek için Birkaç firma mevcut. Delfina Turs'un sahibi ise türk.
Kendisinden 450MKD'ye biletlerimizi alıyoruz.(Bileti oradan alıp
bavullarınızı beleşe emanete bırakabilirsiniz) Saat 20.30 olup
otobüs saati geldiğinde gözlerimize inanamıyoruz. Balkanlarda
mercedes otobüs ve wifisi var :) 9 gün sonra keyifli ve rahat bir
yolculuk ile Üsküp'e varıyoruz.
Ertesi sabah da
İstanbul'a inip gezimizi bitiriyoruz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder