9 Ağustos 2015 Pazar

9. Gün - OHRİD

        Ohrid ''Tanrı cenneti yaratırken bir damlasını da Ohrid'e düşürmüş'' sözünü fazlasıyla hak ediyor.
        Sabah ilk olarak Sveti Naum'a gidiyoruz. Ohrid'den 25km uzaklıkta bir kilise. Kiliseye gelmeden de National Park Galicica var. Suyun berraklığı, havasının güzelliği tek kelime ile müthiş. Burada muhakkak tekne turu yapıp, suyun kaynağını görmelisiniz. Ayrıca yüzmek isteyenler için plaj da mevcut.
                                                      





        Sveti Naum'a gelmeden önce de Bay of the Bones müzesi mevcut. Su üzerine kurulmuş, içlerinde antik eşyların sergilendiği evler mevcut. Eğer Sveti Naum'a tekne ile giderseniz müze için yarım saat mola veriyor. Taksi ile gidecekseniz de anlaşma yapın, yarım saat beklesin sizi.  
        Sveti Naum'dan sonra tekrar Ohrid'e geri dönüyoruz. İsterseniz yarım saatte bir otobüs var. İsterseniz de toplaşıp taksi ile gidin 10€ istiyorlar.
        Ohrid'de ilk olarak yemek için Türk Çarşı'sına gidiyoruz. Ufak bir lokantaya oturup Şhar Köftesi sipariş ediyoruz. Kaşarlı köfte ama hem etin üstüne hem de içine bol miktarda kaşar doldurmuşlar. Biz afiyetle yedik, sizin de denemenizi tavsiye ederim.
                                                         
SHAR KÖFTESİ
        Yemekten sonra da gezimizi kiliseler ve camilerle devam ettiriyoruz. Şehirde bir tane de tekke var yalnız çoğu zaman kapalı oluyormuş.
        Merkezdeki gezimizi tamamladıktan sonra kaleye doğru yol alıyoruz. Yolda karşımızı el yapımı kağıt yapan bir dükkan çıkıyor. Dükkanı işleten baba kız. Onlara da dede mirasıymış. Eğer isterseniz kağıdın nasıl yapıldığını da anlatıp gösteriyorlar. Yalnız fiyatlar çok pahalı ufacık bloknot için 15€ istiyor hiç indirim de yapmıyorlar :)
        Ufak bir hatıra aldıktan sonra tekrar kaleye doğru çıkıyoruz. Kaleye çıktığımızda kapanmış olduğunu gördük. Siz saat 19.00'dan sonra gitmeyin :)
        Kaleden elimiz boş dönerek tekrar merkeze dönüyoruz. Çarşıda TradicionalnaEko Etno Kuka diye bir dükkan var. Çarşıya ilk girişte solda kalıyor. Çok tatlı bir teyze karşılıyor bizi. Bal falan yediyor, aynı babannem gibi :) Karşılığında da bir şey satmakla uğraşmıyor. Faydalı bu yiyin diyor. Sonrasında yerel kostümleri giyip bizle fotoğraf çektiriyor. Öğrenci olduğumuzu duyunca baya bir indirim yapıyor, haberiniz olsun :) Çıkmadan önce kendisine biz de bir şeyler ikram ediyoruz. Altında kalmayıp hemen bize ufak bir şişe pekmez hediye ediyor :) Oradan mutlu bir şekilde ayrılıp terminale geçiyoruz. 
        Üsküp'e geçmek için Birkaç firma mevcut. Delfina Turs'un sahibi ise türk. Kendisinden 450MKD'ye biletlerimizi alıyoruz.(Bileti oradan alıp bavullarınızı beleşe emanete bırakabilirsiniz) Saat 20.30 olup otobüs saati geldiğinde gözlerimize inanamıyoruz. Balkanlarda mercedes otobüs ve wifisi var :) 9 gün sonra keyifli ve rahat bir yolculuk ile Üsküp'e varıyoruz.
                                                                

        Ertesi sabah da İstanbul'a inip gezimizi bitiriyoruz..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder